Liseye başladığım ilk günü ve o gün annemle aramda geçen konuşmayı çok net hatırlıyorum.Bana sevinçli bir şekilde hayırlı uğurlu olsun kızım diyip öpmüştü.Bense amaaan lise işte diye vurdumduymaz bir şekilde karşılık vermiştim.Üniversitenin ilk sabahıysa öyle olmadı.Geceden uyuyamadım,sabahın köründe kalkıp giyindim ve koştura koştura okula gittim.O saatte gitmeyi nasıl başardım bilmiyorum çünkü gittiğim zaman saat 08.20'ydi.En üst kata çıktım,kulüpler standlarını hazırlıyordu.Ve orada bile neredeyse kimse yoktu.Hukuk Kulübü standının orada sanırım hepinizin tanıdığı "prepared by Bahadır USTAOĞLU" vardı.Yani ilk tanıştığım kişi o oldu..Sonra birisi geldi yaşı bizden bayağı büyük.Böyle takım elbiseli.Merhaba arkadaşlar dedi.İşte biraz konuştuk sonra bizim fakülteden ve bizim sınıftan olduğunu öğrendik.O diğer taraflara doğru geçince ben Bahadır'a "Aaa ögrenci miymiş? Ben hoca zannetmiştim." dedim.O da beni köşeye çekti ve "Bak Eylül,üniversitede kendinden yaşça büyük insanlar da eğitim görebilir,bunu yadırgama" dedi.Ay o an ben bir uyuz ol.Bir sinirlen.Sanki ben adamı mı yadırgadım,bir an şaşırdığımı belirttim.Yani dakika bir gol bir.Vallahi adamı yadırgamak gibi niyetim yoktu.Zaten sonradan mesleğinin öğretmenlik olduğunu da ögrendim😒 Hıh öyle ya da böyle benzetmem doğruymuş😒 Sonra kulübün başkanı Melik geldi.Ve ikinci tanıştığım kişi de o oldu.Resmen yıldızlar kadrosundan başlamamış mıyım?😂 (Melik Şeker hukuk kulüpleri arasında görüp tanıyabileceğiniz en iyi başkan olabilir.Buraya böyle belirtiyorum,tarihe not düşülsün ileride sıklıkla adını duyacağız bence.) Onlara biraz yardım ettim,kulüp nedir neler yapar bilgi sahibi oldum ve sonra bizim sınıftan olduğunu öğrendiğim ilk insana yapıştım😁 İlk bir hafta boyunca telefonuma sürekli mesaj geldi çünkü ilk gün hiçbir kulüpteki insanın ısrarını kırmamış,hepsine kayıt olmuştum😂 Zaman geçti ben hiçbir kulübe gitmedim.Bana göre değil diye düşündüm.Hatta okulda fazla sosyal diye dalgaya aldığımız,bir anda her yerden çıkan bir çok insan vardı.
İşteee! Kimseye laf etmeyecekmişsin.Büyük konuşmayacakmışsın.Konuştuğun sözü yaşamadan ölmezmişsin! İkinci yıla başarken Gamze sağolsun onun önerisiyle kendimi bir anda Hukuk Kulübü'nün Yönetim Kurulu'nda buldum.Allah Allah beni bir görseniz,kahvaltılardan mı çıkmıyorum,etkinliklerden mi? (Hukuk Kulübünün bana bilgi olarak kalabildikleri dışında manevi olarak çok şey kattığını inkar edemem.Çok güzel insanlar tanıdım💟)
Durun durun daha bitmedi.Sonra ne mi oldu? Elde olan Hukuk Kulübü yetmedi..Yapmak istediklerim beni başka bir kulübe yakınlaştırdı,siyasi görüşüm başka bir kulübe.Ben bir anda kendimi birden fazla kulübün ve ajandamda gün saat bulamadığım birden fazla etkinliğin içinde buldum.
Ben aslında seviyormuşum ya yadırgadığım işleri.
Sonra adım çıktı tabi.Kulüpçü Eylül,kermesçi Eylül,MUHTAR EYLÜL!
Yakın arkadaşlarımın bana bu şekilde hitap etmesinden tabiki rahatsız olmuyorum.Sonuçta aramızdaki bir espri.Yapılır,tükenir,biter.Ancaaak yüzüme gülüp arkamdan bu konularla ilgili dedikodumu yapanları da hissetmedim değil💟 Ona göre fasulyeden gülüşler💟 (Yazar burada ince bir mesaj veriyor)
A bir de şimdiki durumumu sorarsanız,biraz daha duruldum.Çünkü ilk dönem o kadar çok etkinlik için o kadar çok yere koştum ki,gerçekten şarjım bitti.Biraz daha geri planı seçtim kulüplerdeki konumum olarak.Benim girdiğim amaca ait hiçbir iş yapmayan kulüpten çıktım mesela.
Siz yinede beni MUHTAR EYLÜL olarak selamlayabilirsiniz😂 Büyük lokma yiyip,büyük konuşmamayı bu şekilde öğrenmiş oldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder