Herkese günaydın.Aydınlık bir habere kalkmadık yine.Kötü haberler peşisıra gelmeye devam ediyor.Ve ben nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Münevver'imiz vardı bizim,erkek arkadaşı tarafından vahşice öldürüldü."Erkeğin evinde ne işi vardı?" dediler.Münevver'in babasını,annesini,Münevver'i suçladılar.Babası "adalet istiyoruz!" dediği için reklam yapıyor oldu.
Sonra Özgecan'ımız vardı,Münevver gibi gencecikti.Gerçi şiddetin,istismarın,tacizin genci yaşlısı yoktu.Özgecan'ımız için "o saatte minibüste ne işi varmış,tek başına ne yapıyormuş,okuldan o saatte dönülür mü,kızın rızası varmış..." gibi birçok çirkin söylemde bulundular.Özgecan'ın katillerinin yüzündeki tırnak izleri ise benim ağlama sebebim,bazı insanlarında söyledikleri sözlerden utandığı an oldu.
Kocalarıyla birlikte olmak istemediği halde birlikteliğe zorlanan kadınlar var.Bu suçtur.Ancak susuyorlar.
Küçücük çocukları "gelin" yapan adamlar var.Ve vücutları acıyı kaldıramadığı için evlendirildikleri gece hayatlarını kaybeden çocuklar.Ünzile şarkısını eğer dinlemediyseniz mutlaka dinleyin.Söylemek istediğimi anlayacaksınız.
Engelli kıza tecavüz edip,elini kolunu sallaya sallaya dışarıda dolananlar var.
Gerçekten bunları yazarken üslubumu bozmamak bana çok zor geliyor.Küfür etmeyeceğim,buraya kötü sözler yazmayacağım.
Daha geçen gece Cadde'de olan taciz üzerine insanların söyledikleri sözler hala kulağımdan silinmedi.
İsimlerini hatırladığımız kadar hatırlamadığımız hatta yaşadıklarını gizlemek zorunda kalan o kadar çok insan var ki.
Bu sabah öğrendim daha Cansel'in başına gelenleri.18yaşında,lise öğrencisi.Matematik öğretmeni tarafından tecavüze uğradı.Ve ona ağır gelen bu yükü taşıyamadığı için babasının silahıyla intihar etti.
Şimdi soruyorum size;bu sefer ne diyecekler? "Etek giymeseymiş,ön sırada oturmasaymış,öğretmene soru sormasaymış" mı? Daha kötülerini bile söyleyebilirler.
Utanman gereken hiçbir şey yoktu Cansel'im! Senin hiçbir hatan,ayıbın yoktu! Ayıp o insan sıfatını haketmeyen insanın ve ona,bu olaylara çanak tutan toplumun!
Edep,ahlak dediğiniz bu şekilde bir toplum olmaksa eğer teşekkürler üstü size kalsın.
Hiçbir ülke kadını yoktur ki bu kadar fedakar,vefakar olsun.
Ancak bu ülkede kadın olmak kadar zor bir şeyde yok!
Daha geçen gün her sabah kullandığım okul yolumdan giderken 35yaşlarında adamın birisi "Pardon bakar mısınız?" dedi ve yol vs soracağını zannettiğim adama buyrun dedikten sonra "sizi her sabah bizim oradan geçerken görüyorum,sizden çok hoşlanıyorum,tanışabilir miyiz?" dedi.Şok oldum.Dondum kaldım."Haa-a-yır,tabiki hayır!" diye korku dolu bir ses çıktı benden,hemen uzaklaştım oradan.Yol boyunca bir arkama baktım,bir de sürekli birilerini aradım.Beylikdüzündeki arkadaşıma kadar haber verdim.Neydi Beylikdüzündeki arkadaşımı aramamın nedeni? Korktum.Koskocaman birisiydi karşımdaki.Onu terslediğim için sinirlenebilir,peşimden gelebilir ve beni kaçırabilirdi.Karşı koyamazdım çünkü fiziksel anlamda öyle bir gücüm yoktu.Herkese anlattım ki başıma bir şey gelirse bilsinler.
Her gün bu şekilde yaşıyoruz biz.Toplu taşımada dibimizde bitenler oluyor,ileri gidip dokunmaya kalkanlar oluyor.
En doğal hakkımız iken bu,hava kararmaya başladığı zaman tek başımıza bir yerlere gidemiyoruz.
Etek ya da elbise giyemiyoruz.Gerçi giydiğimizin pek bir önemi yok çünkü nefes alan almayan her şeye kötülük yapabilme potansiyelli sapkınlar var aramızda.
Ha bu arada içimde kalmasını istemiyorum.
"O saatte neredeymiş,okuldan mı dönülür?" tarzı yazanlara:
Dönülür kardeşim! Sabah 9 akşam 6dersim var benim.Okuldan dönüşüm yaklaşık olarak saat 9.Şimdi bu karşımdakine beni tecavüz etme hakkını mı verecek?
Ha okuldan bile dönmüyor olsam,sanane ulan bundan! Sanane! Sen bana onu,bunu,şunu söylemeyi değil;tacize tecavüze göz yummamayı öğren!
Sizi unutmayacağım,unutturmayacağım güzel,saf,temiz kızlar.
Ülke olarak zor zamanlardan geçiyoruz, bu yüzdendir uzun süredir yorum göndermeyişim.Ama bugünkü yazıyı okuyunca.. Dedim ki Acaba hakkımda ne düşündünüz.. Umarım sizi birde ben korkutmamışımdır. Bunun ihtimali bile üzüntü vermeye yetti bana. Ama bu şekilde gizli kalmak en doğrusu.. Siz Eylül, ben Ekinoksu. Belki yıllar sonra söylerim, belkide hiç söylemem. Ama bu durumun sizi ürkütmesini, beni yanlış anlamanızı da istemem.Sizin yazılarınızı takip etmek, sizi tanımak dışında başka bir niyetim yok. Kim olduğumu bulmak isterseniz de,Evet tanışıyoruz ama herhangi bir sosyal meyda hesabınızda yokum, olmayacağım. Nokta atışı yapmanız gerekecek, onda da geçmiş denemelerinizden başarılı olduğunuz söylenemez :) Ama benimle ilgili olan yazınızı okuduğum sırada hiç öyle bir şey ile karşılacağımı düşünmemiştim.Belki bir gün mesajınızla da karşılaşabilirim. O adam olacak deyyusa da gelirsek, umarım rahatsız etmez bundan sonra. Keşke yakınınızda olabilseydim. Belki o zaman sıradan bi takipçin olmaktan çıkar, "görünmez el" olma hükmüne girebilirdim.
YanıtlaSilSevgili Eylül Ekinoksu(açılışı bu şekilde yapınca kendimi Guzin Abla hissetmem?) ,öncelikle wordpresste yazılarınızın birinde bana yer verdiğinizi farkettiğim için size bir yorum gönderdim.Ancak saniyorum ki yayınlanmadı.
SilAçık olmak gerekirse korkutmak değil ancak anonimliğin bir noktada kalması gerektiğini düşünüyorum.Yazilarima değer verip,okuyan ve hatta yorum yazan birisi olduğunu görmek elbette beni gururlandıran bir durum.Size bunun için tekrar teşekkür edebilirim.
Gelgelelim böyle bir ortamda tahmin edersiniz ki,insan babasına bile güvenmemeli.
Ve sizin benim hayatımın içine bu kadar dahil olabilmeniz,denemelerimin isabetsiz oluşunu bilmeye kadar? ,benimse kimliğiniz hakkında bir şey bilmeden size karşılık vermeye çalışmam zor oluyor.A bu kadarla kalsa iyi,paronayak gibi etrafımda bir "eylül ekinoks"u arıyor,konuyla baglantisi olmayan insanlara sorular soruyorum.Umarım anlatmak istediğim şeyi anlamışsınızdır."görünmez el" olmayi denemeden önce "görünmez"likten çıkmanız gerektiğine inanıyorum.Sevgiler:)
Yorumunuz sabah yayınlandı. Orada yorumun yayınlanmamasına cevap vermiştim. O yüzden burada değinmedim. Sanırım hiç bakmamışsınız, hemen böyle küsmeyin... :)
SilSizi zor duruma soktuysam eğer, özür dilerim.. Belki beklediğiniz kişi çıkmayarak üzmüş olabilirim bile. Aslında hayatınıza dahil değilim. Sadece anlıyorum, biraz da kendimi görüyorum. Tahminimlerim doğruysa, başarılı olduğumu gösterir. :) Kim olduğumdan daha çok kim olmadığımı ziyadesiyle belirtiyorum. Ve birisinin "eylül ekinoksu" olabilmesi için de, 23 Eylül doğumlu olması gerektiğini de söylüyorum :) İstanbul'da değilim. Daha ne demeliyim? Hafızanızı zorlamanız gerekecek. Dediğiniz gibi babasına bile güvenmemeli insan. Neden? çünkü kim olduğundan çok, nasıl biri olduğu önemli. İşte bu yüzden ki kim olduğumdan çok nasıl biri olduğuma önem verin. Fallarda da aramayın :) Bu yaptığım bir oyun değil, uygun olanı bu, en azından benim açımdan, şimdilik. Dediğim gibi belki 1-2 yıl sonra söylerim, belkide söylemem. Ama tabi ki de bilmeye hakkınız var. Hürmetler :)
YanıtlaSil